Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KUM GİBİ - KİTAP YORUMU

Resim
  “Bir hayalin gerçekleşme ihtimalini düşlemek, hayalin gerçekleşmesinden daha keyif verici.” Dara ve Meryem… Birbirlerinin kaderi olduklarını bilmeden, kaderi sandıkları kişilerin, yanlış hayallerin peşinden koşan iki genç. Farklı coğrafyalarda büyümüş iki genci Bir araya getiren ise Alanya. Farklı coğrafya dediysem zengin-fakir ilişkisi değil kesinlikle. İkisi de yaşadıkları köyden kaçmak için, hayallerini gerçekleştirmek için Alanya’da bir otelde işe başlıyorlar. İkisinin ortak noktası ise aşk; Dara Alanya’da yabancı bir kız ile evlenmek ve yurtdışına yerleşmek hayali olan bir erkek. Meryem ise televizyonda izlediği dizilerdeki gibi istanbullu biri ile tanışıp evlenmek, istanbula yerleşme hayali olan bir kadın.  Kitapta çok güzel, naif bir aşk hikayesini okuyoruz bu benim oldukça hoşuma gitti. Aşırı keyif aldım okurken. Kitap tek bir konu -aşk- üzerinden ilerliyor. Okurken sıkılmadım, sadece ilk 30 sayfa yavaş ilerliyordu ama sonrası su gibi aktı

KAÇIŞ - KİTAP YORUMU

Resim
  “Hem insanoğluna, insandan daha büyük zarar veren başka bir mahlukat var mı bu dünyada?” Bugün size gerçek bir yaşam öyküsünden bahsetmeye geldim. Her ne kadar istemesekte, önleyemesekte... günümüzde çok karşılaştığımız bir durum: kadına şiddet. En yakınımızda yaşanan ama bilmediğimiz, duymadığımız acıların kelimelere dökülmüş hali.  Şiddet gördüğü kocasından, ailesinden ve bu çok sevdiği İstanbul’dan, kaçarcasına ayrılışın hikayesi... güvendiği herkesten şiddet gören bir kadının, tüm bu zorluklara rağmen her şeyi, herkesi geride bırakıp bir küçük kırmızı çantası, pasaportu ve aldığı tek yön uçak bileti ile tüm geçmişini nasıl unutmaya çalıştığını okuyoruz.  Konusu ile ilgimi çeken bu kitap beni oldukça düşündürdü de, üzdü de. Severek okuduğum bir kitap oldu. çok akıcı olan bu kitap ince olmasıylada çok çabuk okunuyor. Devam kitabını büyük bir merakla bekliyorum. 🖤 “Neden erkekler kadınları çoğunlukta uzun saçlı ister? Dayak atacağı zaman kolayca kı

TAKDİR - KİTAP YORUMU

Resim
  “Ömür boyu tek bir anıya hapis kaldım. Çıkamıyorum.” Takdir, dayatılan şeylere karşı çıkmanın hayatına mal olmasının öyküsü. Adana’da kendisinden önce doğan ve ölen kardeşlerin adaklısı. Taktir üzerine giydirilmeye çalışılan tüm kimliklerden kurtulma çabasına kaçar. Takdirin tek istediği aslında adı gibi çevresindeki insanlardan takdir görmek, çevresi tarafından kabul görünmek istemiş. Çocukluğunda maruz kaldığı ne varsa şu anki kaybolmuşluğun sebebi olan da o. Hepsi birer yük olmuş omuzlarına. Bunları birinin yaşaması, yaşamak zorunda kalması o kadar acı ki... Yazar öyle güzel işliyorki olayı okurken Takdirin yaşadıklarını hissetmeniz olağan. Kitap okunması zor ve yorucu olmasına rağmen çok etkileyiciydi. Betimlemelerde tam yerindeydi. Okudukça yazarın vermek istedi mesajıda çok net anlıyorsunuz. Doğruları gün yüzüne çıkaran bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.  “Tek kare fotoğraf almadan çıktım çocukluğumdan.”

ŞAİR EVLENMESİ - KİTAP YORUMU

Resim
  Türk edebiyatının batılı anlamda ilk Türkçe oyun olarak kabul edilen eseri Şair Evlenmesi ile geldimmm.   ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Aslında kitap, okul kitaplarında okuduğumuz, bildiğim bir tiyatro eserini konu alıyor. Kitapta töre komedisi özelliğini taşıyan eser, esasen görücü usulüyle evliliğin sakıncılarını anlatıyor. Kitap hakkında bilgi verilmes ile başlıyor. Sonrasında tek perdelik tiyatroyu okuyoruz. Devamında ise Şinasi’nin ölümünü detaylı bir şekilde okuyup, öğreniyoruz.  ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Tiyatrondan bahsetmem gerekirse; mahallenin pek hoşuna gitmeyen Müştak bey, yoksun fakat ileri görüşlü bir şairdir. Sevip istediği genç ve güzel Kumru Hanım ile evlenmek istiyor. Kumru hanım yerine onun huysuz ve yaşlı ablası Sakine Hanım’la evlenmeye mecbur edilmesini konu ediniyor. Tabi sonrasında Kumru Hanıma kavuşuyor 🥰 Tiyatro daha uzun olsa, daha çok okuyabilseydim diye düşündüm. Çok güzeldi.

TUTUNAMAYANLAR - KİTAPYORUMU

Resim
  Bugün çok fazla merak ettiğim ama, kalınlığından korktuğum için elime alamadığım bir kitabın yorumu ile geldim.’Tutunamayanlar’ beni takip edenler bilir en sevdiğim yazardır Oğuz Atay. Daha önce tehlikeli oyunlar kitabını okuyup çok fazla sevmiştim. Oğuz Atay’ın diğer kitaplarınıda okumak istediğim için, diğer bir kitabım Tutunamayanlar oldu. Bu kitabı ister istemez tehlikeli oyunlar ile karşılaştırıyorum. İkisi birbirinden farklı konular olmasına rağmen. Benim için tehlikeli oyunların yerini tutmadı ama Tutunamayanlar harika bir kitaptı. Öncelikle kitabı okumak isteyenler kendilerini uzun bir sürece hazırlasınlar. Çünkü bu kitap öyle bir kaç günde okunup bitecek bir kitap değil. Ben 12 günde bitirdim hızlı okuduğumu bile düşünüyorum 😂 gerek okunması, gerek yazım dili ağır bir kitap. Tabi birde 724 sayfa olduğunu unutmayalım. Ben kitabın konusunu bilmeden, araştırmadan sadece Oğuz Atay okumak istediğim için birden okumak istedim bu kitabı ve başldım. iyi ki d

YEŞİLİN KIZI ANNE - KİTAP YORUMU

Resim
“Bu kusurlu dünyada her şeyin mükemmel olmasını bekleyemeyiz.” Bu kitabı artık görmeyen, duymayan kalmadı diye düşünüyorum. Son zamanlarda büyük bir yükselişte olan bu kitabı bende sonunda okudum ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak için geldim. Bilmeyen varsa diye hemen konusunda bahsedeyim: Marilla ve Marthew Curtbert. Birbirinden son derece farklı iki kardeştir ve ortak bir paydada buluştukları konu ise çiftlik işlerine yardımcı olması için bir erkek çocuk evlat edinmek gerektiğidir. Erkek bir çocuk beklerken bir karışıklık olur ve onları bekleyen çocuk ise Anne olur. Anne yeni evine yani Green Gables’a renkli hayal dünyası, büyük fikirleri ve hiç sevemediği kızıl saçları ile gelir ve çitfliğin büyüsüne kapılarak hayaller kurmaya başlar. Bu küçük kız çocuğu maceradan maceraya koşar, sevecenliği ve aklı ile herkesi şaşırtar, eğlendirir ve kendine hayran bırakır. Kitap çok çok güzeldi. ilk sayfasından son sayfasına kadar samimiyet, sev

SIFIR KİLOMETRE - KİTAP YORUMU

Resim
“Sen geldin, Bir gök gürledi, güzel bir müzik başladı, ve bütün şehir uyandı...” Serinin ikinci ve son kitabı olan sıfır kilometrenin yorumu ile geldimm. Bu seriyi gerçekten size nasıl anlatabilirim bilmiyorum, gerçekten çok sevdiğim serilerden biri... 3391 kilometre kitabına göre daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Daha duygu yoğunlu, her duyguyu tadabileceğimiz dolu dolu bir kitaptı. Özellikle o duyguları yazar öyle bir yansıtıyorki sanki İzmir’in çektiği acıları bende yaşıyormuşum gibi hissettim, çok derinden etkileyen sahneler vardı. Ege ve İzmir’in bu kadar olgun ve bir o kadarda çocuksu olmaları o kadar harikaki... birlikte atlattıkları mücadeleri, sevinçleri, başarıları çok çok güzeldi. Kitabı okudukça kesin bitti artık ya dediğim yerler oldu. O sayfaları cidden baya hüzünlenerek okudum ama neyseki toplarladılar. Sonunuda asla öyle beklemiyordum, sonu beni mest etti ciddi anlamda. Sanırım kitap için söyleyeceğim tek şey çok güzel  seri

SIRÇA KÖŞK - KİTAP YORUMU

Resim
”sakın tepenize sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter” ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Sabahattin Ali’nin 1944-1947 yılları arasında yazmış olduğu bir kitap. 13 öykü ve 4 masaldan oluşuyor. Dönemin kanayan yaralarını, para gözlülüğü, haksız kazancı ve eşitsizlikleri öyle güzel anlatmışki. Kitap ilk başta yavaş ilerlese de sonraları sizi içine çekiyor. Hepsi birbirinden güzel. Sabahattin Ali’den bu kitabı okumayan varsa, okuyun derim.

ÇÜRÜK VİŞNE 4 VİATA

Resim
  “Papatyalar ölüm kokar sevgilim.” En sevdiğim serilerinden biri olan Çürük vişne serisinin dördüncü kitabı ile geldim. Kitabı aldığımda aşırı heyecanlanıp hemen okumaya başladım çünkü üçüncü kitabın sonu o kadar iyi bitmiştiki meraktan ölüyordumm 🤭 Bitmemesi için yavaş yavaş okuduğum bir kitap oldu 🥺 gerçekten serinin diğer kitapları gibi bunuda çok severek okudum. Bu kitapta Asrın daha rahattı, duygularını daha iyi ifade ediyordu bu da kitabı daha güzelleştirmişti. Yan karakterleri diğe kitaplara göre daha samimi bulup daha çok sevdim. Özellikle Cenki okurken baya zevk aldım. Esila ise daha olgundu davranışları olsun, Asrına karşı tavrı olsun o hastalıklı hallerinden kurtulmasını baya sevdim Ve sonu öyle bir bittiki aşırı merak ediyorum, serinin son kitabını bir an önce çıksın.🖤 “Seni aşağı fırlatırım.” “Beni gökyüzüne fırlat Asrın.” “Düşeceğin yer yine kollarım olur.”

İNSAN NEYLE YAŞAR? - KİTAP YORUMU

Resim
  ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Tolstoy’dan okuduğum ilk kitaptı. İlk önce ince bir kitabını okuyarak başlıyayım dedim, iyi ki de öyle yapmışım çünkü kitabı çok sevdim. Kısa kısa hikayelerin bir araya gelmesi ile oluşan ince bir kitap aslında. Her hikaye size bir şey katıyor, öğretiyor. Dünya klasikleri okumaya başlamak isteyenler ilk bu kitap ile başlayabilirsiniz. Benim en sevdiğim hikaye “insana çok toprak gerekir mi?” Çok çok anlamlı ve güzeldi. 

00:00 BİRİ SİZİ DÜŞÜNÜYOR - KİTAP YORUMU

Resim
 Aşk kitabı okuyacağımı sanarak başladım, ilk 100 sayfa klişe bir aşkın başlangıcını okuyorum sandım. Ama öyle olmadı kitabın ortalarına doğru aslında bir aşk kitabından daha fazlasını okuduğumu farkettim. Nazlı’nın geçmişinden dolayı kendisinin belirlediği bir kimlikte yaşıyor oluşunu ve kendisiyle verdiği savaşını okuyoruz. Şunu söylemeliyim ki, Nazlıyı hiç ama hiç sevmedim. Aşırı kasvetli, dengesiz ve fazla agresif. Bunu kendiside dile getiriyor zaten  ama ben daha fazlasını gördüm. Arkadaşlarına davranışları, kendine olan davranışları, kendini her şeyden uzaklaştırmasını hiç sevmedim. İnsanların onu sudan çıkarmamasına izin vermeyerek, dahada boğulduğu için fazla kızıyordum. Bunları bilerek yapmadığını, psikolojik sorunları olduğunu biliyordum ama davranış şekli fazlaydı. Özellikle Uğur’a ve Ezel’e olan davranışları benim bile kalbimi kırdı  Kibri, egosu, inatı, kimsenin kendine yaklaşmamasını isteyen, yanlız kalmaya mahkum olduğunu, kimsenin onu sevemeyeceğini düşününe

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN

Resim
“Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum. Bazen bütün insaları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazende hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini, o zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tavsir edemezsiniz.”

SİMYACI

Resim
Kitabı okurken büyük bir beklentiyle okumuştum, sanırım fazla abarttım kafamda kitabı, çünkü beklentimi pek karşılamadı evet kitap güzel, anlamlı, düşündürücü, okurken çok fazla altını çizdiniz yerler olacaktır, ama beni sıkan bir şeyler oldu 1-2 günde bitebilen bir kitaptı ama ben 1 haftada bitirdim, elimde süründü resmen. ☹️ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Santiago adında bir çobanın kişisel menkıbesine ulaşmaya çalışırken neler yaşadığını anlatan bir kitap. İspanya’dan başlayan ve Mısır’da son bulan yolcuğunu konu ediniyor. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Santiago yaptığı mesleği severek yapan, nedeni ise farklı yerler görmenin ona bir çok şey kazandırmasıdır. Santiago bir gün koyunları ile birlikte gittiği bir kilisenin bahçesinde uyurken rüyasında Mısır’da olduğunu ve orada bir hazine bulduğunu gördüğü bu rüyaya başta aldırış etmesede yaşadığı olaylar, ona verilen mesajlar sonucunda Santiago bu yolculuğa ikna oluyor ve gidiyor. Hazineye ulaşma seru

ŞEKER PORTAKALI 🍊

Resim
“ Neden benim gibi yapmayı öğrenmiyorsun?” “Sen ne yapıyorsun ki?” “Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayalkırıklığına da uğramamış oluyorum.”

AYÇÖREĞİ 🥐

Resim
“Gökyüzüyle denizin birleştiği çizgi varya hani, aramızdaki öyle. Hem çok yakın ama bir o kadar da uzak.” Kesinlikle basit, klasik bir gençlik kitabıydı ama detaylara bakınca bir o kadarda tatlı bir kitap olduğunu anladım.  Sahra karakterini okurken çok çok sinirlendim, kitabı okuyanlar anlayacaktır beni. ne istediğini bilmeyen, Ahmet’e sürekli abi demesi, hiçbir şeyin farkında olmayışı beni çok sinirlendirdi ve okurken yordu. Kitapta Romeo ve juliet alıntıları o kadar çok ve öyle güzel yerlerde  dile getiriliyor ki bayıldım. Kitaptaki dostluk bağları ise çok çok güzeldi. Kitap sizi sıkmada çok hızlı bir şekilde okunuyor. Basit bir dille yazılmış olmasıylada bir günde bitirdim ve ne ara son sayfalara geldiğimi anlamadım ve siz sormadan söyliyeyim team Emirim :) çerezlik, tatlı bir kitap arayanlara öneriyorum kesinlikle. kitabın konusunda bırakıyorum şöyle. Sahra küçüklüğünden beri ayçöreği yemeye bayılan bir kızımız ve en yakın arkadaşının a