“Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum. Bazen bütün insaları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazende hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini, o zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tavsir edemezsiniz.”
Bugün çok fazla merak ettiğim ama, kalınlığından korktuğum için elime alamadığım bir kitabın yorumu ile geldim.’Tutunamayanlar’ beni takip edenler bilir en sevdiğim yazardır Oğuz Atay. Daha önce tehlikeli oyunlar kitabını okuyup çok fazla sevmiştim. Oğuz Atay’ın diğer kitaplarınıda okumak istediğim için, diğer bir kitabım Tutunamayanlar oldu. Bu kitabı ister istemez tehlikeli oyunlar ile karşılaştırıyorum. İkisi birbirinden farklı konular olmasına rağmen. Benim için tehlikeli oyunların yerini tutmadı ama Tutunamayanlar harika bir kitaptı. Öncelikle kitabı okumak isteyenler kendilerini uzun bir sürece hazırlasınlar. Çünkü bu kitap öyle bir kaç günde okunup bitecek bir kitap değil. Ben 12 günde bitirdim hızlı okuduğumu bile düşünüyorum 😂 gerek okunması, gerek yazım dili ağır bir kitap. Tabi birde 724 sayfa olduğunu unutmayalım. Ben kitabın konusunu bilmeden, araştırmadan sadece Oğuz Atay okumak istediğim için birden okumak istedim bu kitabı ve başldım. iyi ki d
Aşk kitabı okuyacağımı sanarak başladım, ilk 100 sayfa klişe bir aşkın başlangıcını okuyorum sandım. Ama öyle olmadı kitabın ortalarına doğru aslında bir aşk kitabından daha fazlasını okuduğumu farkettim. Nazlı’nın geçmişinden dolayı kendisinin belirlediği bir kimlikte yaşıyor oluşunu ve kendisiyle verdiği savaşını okuyoruz. Şunu söylemeliyim ki, Nazlıyı hiç ama hiç sevmedim. Aşırı kasvetli, dengesiz ve fazla agresif. Bunu kendiside dile getiriyor zaten ama ben daha fazlasını gördüm. Arkadaşlarına davranışları, kendine olan davranışları, kendini her şeyden uzaklaştırmasını hiç sevmedim. İnsanların onu sudan çıkarmamasına izin vermeyerek, dahada boğulduğu için fazla kızıyordum. Bunları bilerek yapmadığını, psikolojik sorunları olduğunu biliyordum ama davranış şekli fazlaydı. Özellikle Uğur’a ve Ezel’e olan davranışları benim bile kalbimi kırdı Kibri, egosu, inatı, kimsenin kendine yaklaşmamasını isteyen, yanlız kalmaya mahkum olduğunu, kimsenin onu sevemeyeceğini düşününe
Yorumlar
Yorum Gönder